Blog

Bir yerlerden başlamak lazım…

A&B İletişim olarak uzun yıllardır “sürdürülebilirlik” konusunda farkındalık yaratmak, markalarımızı bu yönde yatırımlara teşvik etmek ve kolektif bir bilinç oluşturmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Gururla anlattığımız başarı hikayeleriyle başkalarına da ilham verebilmek en büyük mutluluğumuz. 

Ancak, etkisini bu yıl acı bir şekilde yaşadığımız iklim krizi, doğal afetler, bitmeyen pandemi süreci; biz çalışanları  yeniden durup düşünmeye, iş dünyasını sürdürülebilirliğe teşvik ederken kişisel olarak kendi evimizde ne kadar sürdürülebilir yaşadığımızı irdelemeye başladık. Çünkü bireylerden başlayan bu dönüşümün, toplumun geneline yayılabileceğini, yeni alışkanlıklar kazanarak veya eskileri hatırlayarak daha yaşanabilir bir gelecek için adım atabileceğimizi daha şiddetli bir şekilde idrak  ettik.

Kendi adıma konuşayım, açıkçası çöpleri kısmen ayrıştırmak, suyu-elektriği dikkatli kullanmak dışında sürdürülebilir bir yaşamım olduğu söylenemezdi. Ve kendimle yüzleştim, markalara onlarca öneri hazırlarken, bireysel çabamın yetersizliğini görüp, bir kısım sürdürülebilir önlemler aldım. Sizlere de fikir vermesi için onları listelemek isterim, umarım sizler de beni geliştirir, evdeki sürdürülebilirlik çalışmalarınızla bana fikir verebilirsiniz.

  • Gıda israfı büyük bir sorun. Kiloluk değil, tanelik ve gram hesaplı alışverişe başladım.
  • Gıda malzemelerini ithal değil, yerli üreticilerden alıyorum. Markette veya online alışverişte özellikle coğrafi işarete bakıyorum.
  • Mevsimi olmayan meyve-sebze tüketmiyorum. 
  • Artan yemekleri sokak hayvanlarına mama yapmak için kullanıyorum. Yemek suyuna bayat ekmek doğrayıp sokaktaki köpeklere götürüyorum mesela.
  • Kedilerimin yemediği mamaları da mutlaka sokak kedilerine götürüyorum.
  • Artan bayat ekmekler buzlukta, köfte harcı olmak için bekliyor.
  • Cam, kağıt, atık yağ, pil, elektronik tüm çöpler ayrışıyor. Belediyenin kumbaralarına atıyorum. Bazı kumbaralar evimin yakınında değil, bana da yürüyüş oluyor.
  • Kullanmadığım giysiler ihtiyaç sahiplerine gidiyor. Bu konuda markalarımızdan sahibinden.com’un İkinci El Etkisi’ne dikkat çektiği raporu da ilginizi çekebilir. Okumak için tıklayabilirsiniz
  • Tadilat gerektiren giysiler için mahalle terzisi yeni ahbabım oldu. 
  • Tüm faturaları e-faturaya çevirdim.
  • Doğalgazı daha az kullanmak için evde kalın giyiniyorum.
  • Birçok yere yürüyerek gidiyorum, evden çalışmanın getirdiği bir avantaj da ulaşımda yarattığım karbon ayak izini azaltmak oldu.
  • Şarj cihazlarını prizde bırakmıyorum.
  • Eğitimde fırsat eşitliğine katkı sağlayabilmek için bir dernekte gönüllü olarak çalışmaya başladım. 
  • Karbon ayak izimi hesapladım, internette bunu yapabileceğiniz siteler var. Buna göre her yıl 1 ağaç dikerek açığımı kapatabiliyorum, kendime bu yılın  hediyesi olarak bir ağaç dikeceğim, birçok saygın sivil toplum kuruluşunun web sitesinden pratik bir şekilde yapılabiliyor.
  • Hedefim kağıt tüketimimi azaltmak için deftere not alma alışkanlığını en aza indirgeyip dijital not tutar hale gelmek. Ama kağıdın dokusu, kalemin yeri çok başka, şimdilik bu da ufak kaçamağım olsun 🙂

 

Çiğdem Göksungur, Aralık 2021